Mindfulness ve Düşünceler

Düşünebilmek ve düşündüğünün farkında olabilmek insan canlısının en büyük özelliklerinden ama hepimizin çokça aşina olduğu gibi bu beceriyi sıklıkla doğru/sağlıklı/dengeli kullanmıyoruz. Çoğunlukla gereğinden çok daha fazla ve fayda sağlamayı bir kenara bırak, kendimize ve çevremize zarar veren şekillerde kullanıyoruz desem sanırım hepimiz hemfikir olurduk.

İyi haber: Düşünme becerimizin nasıl işleyeceğini seçme ve kontrol etme imkanımız var. Nasıl mı? Zihnimizde hangi düşüncelerin belireceğini kontrol etmeye çalışarak değil, kendiliğinden beliren düşüncelerin hangisine inanacağımızı, hangisini besleyeceğimizi, hangisinin peşinden gidip hangisini kendi haline bırakacağımızı -hangisini besleyerek yaşatıp hangisini kendiliğinden yok olmaya bırakacağımızı- seçebilmeyi pratik ederek.

Bilgelik kısmı işte tam burada. Düşüncelerin tamamen öcü sayılması yerine işlevsel kullanımı. Hep olduğu gibi: Denge 🌀 Yani sanıldığının aksine, bilgece öğretilerden köklenen mindfulness pratikleri ve meditasyonları ile düşüncesiz, düşünmeyen, boş bir zihin yaratmıyoruz. Niyetimiz düşünme becerisini sağlıklı şekilde kullanmayı bilmek. Bu beceri geliştikçe kendiliğinden yok olan, gereksizce beslenmeyen düşüncelerin sayısı arttığından “bir yan etki olarak” zihnin dinginleşmesi, kaosun azalması tabii ki mümkün 🌱

Binlerce bilimsel araştırmada gözlendiği üzere Mindfulness’ın depresyon, anksiyete ve dikkat eksikliği gibi pek çok yaygın rahatsızlığa iyi gelmesinin en büyük sebeplerinden biri bahsettiğimiz gibi dikkati bilinçli şekilde nereye yönlendirebileceğimizi seçebilme becerisine odaklanması ve bunu büyük ölçüde geliştirmesinden kaynaklanıyor.

📍kamu spotu: mindfulness bir yöntemdir. HERKESE iyi gelecektir diye bir kaide olamaz. özellikle bir teşhis aldıysanız güvendiğiniz uzmanınıza danışmanız önerilir. hiçbir ilaç/şifa/destek yöntemi herkese uyumlanmaz. hatta “tek yöntem …” diyenlerden de olabildiğince uzak durulmalı 🙏🏽